Telekomünikasyon Yeni bir Dünya Fırsatı Sunuyor
Günümüzde sosyal, ekonomik ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınma için telekomünikasyon sektörü kilit bir kolaylaştırıcı rolü üstleniyor. Çünkü yeni dijital çağda telekomünikasyon, farklı sektörler arasındaki bağlantıları kurarak akışı ve ahengi sağlıyor. Alışkanlıklarımız ve beklentilerimiz de değişime paralel olarak yeniden şekilleniyor; önceliklerimiz yeniden sıralanıyor. Telekomünikasyon sayesinde iletişimin sınırları ortadan kalkıyor ve böylece yeni bir bilgi toplumunun doğumuna tanıklık ediyoruz.
Hedef daima ileri!
Bu bilgi toplumunun temelinde ise iletişim yatıyor. Aslında iletişim insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biri. Kendimizi ifade etmek için daima yeni yollar arıyoruz, bulduğumuz yolları geliştiriyoruz. Uzakları yakınlaştırma gayretinin somut bir örneği olarak ortaya çıkan telekomünikasyon da gelişimini sürdürerek son yıllarda salt ses ve görüntü aktarımının çok ötesinde bir anlama kavuştu. Artık telekomünikasyon, yaşam kalitesinin iyileştirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Makineler arası iletişim (M2M), Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi teknolojilere yön veren telekomünikasyon dijital bir bilgi toplumuna dönüşümde hayati rol oynuyor. Bana kalırsa artık telekomünikasyonun önceliği ve önemi, verinin iletimi kadar onu anlamlandırmasında yatıyor. Dijital ekonomiler, afetler ya da günlük yaşamda karşımıza çıkan birçok alanda telekomünikasyonun veriyi servis ediş hızı ve kalitesi fark yaratıyor.
Türkiye iletişim alanında tüm paydaşlarıyla lider ülkelerden biri. Ülke nüfusumuza göre oranla mobil iletişim alanındaki kullanım istatistiklerimiz eşdeğer birçok ülkeyi geride bırakıyor. 2022 Haziran sonu itibarıyla Türkiye’nin mobil abone sayısı 88,5 milyona ulaştı. 2016 Nisan ayında başlayan 4.5G hizmetinin abone sayısı ise Haziran 2022 sonu itibarıyla 82,4 milyonu geçti. Böylece yalnızca 3G’de kalan abone sayısı 4 milyona inmiş oldu.
2011 yılında 1,1 milyon olan M2M abone sayısı ise 2022 Haziran sonu itibarıyla 7,8 milyonu geçti.
Küresel mobil bant rüyası gerçek oluyor
Gelecekte de yeni teknolojilerle telekomünikasyonun değişimine tanıklık edeceğiz. İlk etapta 5G erişiminin yeni bağlantı zirvelerine ulaştığını göreceğiz. Daha ileriye baktığımızda, iletişim için uzay/hava araçları kullanan Karasal Olmayan Ağlar (NTN’ler) ve uydu bağlantısına doğrudan erişen cihazlar için uydu erişiminde yeni standartlar oluşacağını görüyorum. Daha düşük maliyetli ve daha küçük uyduların Düşük Dünya Yörüngesi’nde (LEO) yeni kapılar açacağını söyleyebilirim. 6G’nin de temelini atacak bu devrimlerin düşük maliyetli bağlantı ile küresel mobil geniş bant ve IoT kapsamını hayallerimizin ötesine taşıyacağı günler yakın.
Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (m-TOD) olarak Cumhurbaşkanımızın ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu dahilinde altını çizdiği gibi, “çağa yön veren ülke olmaya giden bir yolculuk” içinde yenilikçi teknoloji hamlelerini yakından takip ediyor, dünya ile eş zamanlı olarak uyguluyoruz. Bu yolculukta, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında atılması gereken adımları m-TOD çatısı altında da sürdürmeye devam edeceğiz. Ülkemizi yeni iletişim çağında lokomotif ülkeler seviyesine getirmek için tüm m-TOD paydaşları olarak verimli bir çalışma içerisinde olacağız. Küresel mobilitenin söz konusu olduğu bir geleceğe ülkemizi güvenle taşıyacağız. Bunun için yerli ve milli yazılım ve donanım seferberliği ile siber güvenlik başta olmak üzere yeni dünyanın kurallarını belirleyen bir bilinç oluşturmak için bugünden hazırız.