Dünya, gerçek anlamda bir çağ değişiminin eşiğinde
Yapay zekâ, nesnelerin interneti ve 5G gibi öncü teknolojilerin hızlandıracağı etkiyle sanayi, sağlık, eğitim ve akıllı şehir uygulamaları başta olmak üzere, hayatın her alanında köklü dönüşümlere kapı aralanıyor.
Bu dönüşüm sürecinde telekomünikasyon sektörü de kilit bir rol üstleniyor.
Mobil teknolojiler; günümüzün hızla değişen iş dünyasında bağlantı kurmanın, iş birliği olanaklarını geliştirmenin ve yeni nesil çalışma modellerini şekillendirmenin vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Aynı zamanda mobil teknolojiler, yaşadığımız bu dijitalleşme sürecinde esneklik, mobilite, verimlilik ve üretkenlik gibi kurumsal hayatın temel taşlarına da güçlü bir zemin hazırlıyor. Telekomünikasyon teknolojilerinin sadece bugünü değil, dijital çağın geleceğini de tasarlamaya devam ettiğini görüyoruz.
Mobil ve sabit genişbant altyapıları, farklı sektörlerde dijitalleşmeyi hızlandırarak enerji verimliliğini artırırken, karbon ayak izini azaltmaya olanak tanıyor. Akıllı şehirler, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve elektronik atık yönetimi gibi uygulamalar, gelecek nesillere daha yaşanabilir yarınlar bırakma hedefimize değerli katkılar sunuyor.
Diğer bir kritik başlık ise güvenlik ve veri yönetimi
Dijitalleşen dünyada veri güvenliği, telekomünikasyon sektörünün temel sorumluluk alanlarından biri. Bireysel ve kurumsal verilerin güvenliğini sağlamak, bu çağın en kritik başlıklarından biri olarak karşımızda duruyor.
Bugün telekomünikasyon sektörü; sadece iletişim sağlamanın ötesine geçerek artık iş dünyasını, sosyal hayatı ve geleceği şekillendiren dijitalleşmenin temel taşı haline gelmiştir. Sektörümüzün aktörleri ve teknoloji ekosisteminin tüm paydaşları olarak, bir yandan değişen müşteri beklentilerine hızla yanıt verirken, diğer yandan Türkiye’nin dijital dünyada hak ettiği yere ulaşmasını sağlamak çalışmak gibi büyük bir sorumluluğumuz var.
Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunun sunduğu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek, makro değişimlere uyum sağlamak ve ülkemizi küresel teknoloji evreninde bir çekim merkezi haline getirmek için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.
Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (m-TOD) olarak, eşiğinde bulunduğumuz bu yeni çağdaki en öncelikli hedefimiz; sektörel iş birliğini güçlendirmek, kamu ve özel sektör iş birliğini artırmak ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak için gerekli adımları atmak olacak.
Ülkemizi mobil teknolojiler alanında küresel bir oyuncu haline getirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Yenilikçi projelere öncülük ederek, çevre dostu altyapı yatırımları yaparak, yerli ve milli üretim projeleriyle sektörel inovasyonu destekleyerek Türkiye’nin bu alandaki stratejik konumunu daha da güçlendireceğiz.
Türkiye’nin dijital geleceğini ortak akıl ve dayanışmayla şekillendirme yolculuğunda hep birlikte daha sağlam, daha etkin ve daha sürdürülebilir bir gelecek temennisi ile Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği’nin yeni döneminin hayırlı olmasını diliyorum.
Saygılarımla
Dr. Ali Taha KOÇ
Yönetim Kurulu Başkanı
