Mobil telekomünikasyon hizmetleri, son 30 yılda tüm dünyada baş döndürücü bir hızla gelişerek hayallerimizin ötesine geçen bir gelişim kaydetti. Ülkemizde 1994’te 2G ile başlayıp bugün 5G’ye evrilen yolculuğu, teknolojik kalkınma ve dijital dönüşümde büyük bir rol üstlendi.
Günümüzde mobil iletişim teknolojilerinin yarattığı fırsat alanları ve tüm bu olanaklara bir akıllı cihaz üzerinden erişme imkânı, 2000’li yıllarda hayatımıza giren mobil genişbantı günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Elektrik ve su gibi olmazsa olmaz bir ihtiyaç haline gelen mobil genişbant teknolojileri, bugün sadece konuşmak ve mesajlaşmak için kullanılmıyor; birey ve kurumların hayatlarını daha etkin, rekabetçi, maliyet verimli hale getirirken, ekonomide de bir çarpan etkisi oluşturuyor.
Telekom operatörleri olarak, tüm sektörleri yatay kesen bir alanda faaliyet gösteriyoruz. Sağlıktan tarıma, finanstan eğitime, her alanda verimlilik artışı sağlayarak diğer sektörlerin gelişmesine katkı sağlarken, ekonomik büyümenin de lokomotifi oluyoruz. Bugün, 7’si doğrudan, toplam 19 sektör üzerinde olumlu etkiye sahip olan mobil genişbant altyapı yatırımları; yazılım, donanım, inşaat, perakende ve imalat gibi pek çok sektörde istihdamı artırıyor.
Sektörümüz, ülkemizde de istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Türkiye, dünyada en yüksek mobil genişbant büyümesine sahip ülkelerden biri konumunda bulunuyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun Pazar verileri raporuna göre 2020 yılı sonu itibariyle ülkemiz, yaklaşık 82,1 milyon mobil aboneye sahip. 0-9 yaş nüfus ve makinelerarası iletişim (M2M) kullanıcıları hariç olmak üzere mobil yaygınlık oranı yüzde 106,7. Ayrıca dünya nüfusunun yüzde 93’ünün, Avrupa ve merkez Asya nüfusunun yüzde 97’sinin mobil internet kapsaması mevcut iken ülkemiz nüfusunun yüzde 99’undan fazlası mobil internet hizmetine erişiyor. Aynı dönemler için (2019 yılı sonu) kıyaslama yapıldığında, dünya nüfusunun yüzde 49’u, Avrupa ve merkez Asya nüfusunun yüzde 70’i mobil genişbant internet kullanıyorken, ülkemiz nüfusunun yüzde 75’i mobil genişbant internet kullanıyor. Öte yandan, ülkemizde abonelerin mobil veri kullanımında aylık kullanımının yüzde 40 düzeyinde artış (7,2GB’dan 9,9 GB’a) gösterdiğini ve vatandaşlarımızın daha fazla mobil internete yöneldiğini görüyoruz. Bütün bu veriler, Türkiye hakkında pozitif bir görünüm oluşturuyor ve ülkemizi yatırım yapılması gereken cazip bir coğrafya haline getiriyor.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması yolunda, mobil telekomünikasyon başta olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerinin, genel ekonomik büyüme hedefi ve istihdam gibi temel problemlerin çözümüne yönelik vazgeçilmez bir unsur olarak kabul edilmesi gerekiyor.
Telekom operatörleri olarak, bu bilinçle, her koşulda kesintisiz iletişim sunmak için çalışıyoruz. Ülkemizin her köşesinde iletişim ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için mobil altyapımız ve dijital servislerimiz ile vatandaşlarımızın yanında olmaya özen gösteriyoruz.
Sektörümüzün ortak problemlerinin çözümüne yönelik faaliyet alanları oluşturmak ve ortaya çıkan çözüm önerilerini hayata geçirmek üzere tüm paydaşlar nezdinde girişimlerde bulunmak, teknolojik ilerlemeyi ve kamu yararını en üst düzeye çıkarmak amacıyla 2016’da kurduğumuz Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (m-TOD), Türkiye’de ve uluslararası arenada, kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademik paydaşları ile geliştirdiği işbirlikleriyle, sektöre ilişkin tüm süreçlerde etkin bir rol üstleniyor.